Otonom Sürüş Teknolojileri ve Lidar Sensörlerinin Tehlikeleri

Otonom Sürüş Teknolojileri ve Lidar Sensörleri: Bir Tehlike Mi?

Otonom sürüş teknolojilerinin hızla geliştiği günümüzde, otomotiv sektöründe kullanılan lidar sensörlerinin bazı beklenmedik sorunlar yarattığı ortaya çıktı. Lidar (Light Detection and Ranging), çevreyi taramak ve nesneleri algılamak için yakın kızılötesi dalga boylarında lazer ışınları kullanıyor. Ancak bu görünmez lazerler, özellikle akıllı telefonların yüksek çözünürlüklü kamera sensörleriyle doğrudan temas ettiğinde kalıcı hasarlara yol açabiliyor.

Araçlardaki Lidar Sensörleri, Telefon Kameralarını Tehdit Ediyor!

Son olarak, Volvo’nun elektrikli SUV modeli EX90 ile yaşanan bir olay, bu riskin somut bir örneğini ortaya koydu. Bir kullanıcı, EX90’ın tavanında bulunan lidar ünitesini kayda alırken, iPhone 16 Pro Max model telefonunun ana kamerasında geri dönüşü olmayan piksel hasarları meydana geldi. Sonuç olarak, kamera sensöründe kırmızı, mor ve pembe tonlarda yanık benzeri kalıcı lekeler oluştu. Cihaz, AppleCare kapsamında değiştirildi; ancak bu tür bir garantiye sahip olmayan kullanıcılar için benzer bir çözüm bulmak oldukça zor.

Google I/O 2025: Yapay Zeka Çağında Yeni Bir Dönem Başlıyor

Bu olayın ardından, Volvo’dan yapılan resmi açıklamada, lidar ışınlarının kamera sensörlerine doğrudan temas etmesi durumunda benzer hasarların yaşanabileceği belirtildi. Şirket, kullanıcıları kameralarını doğrudan lidar sensörlerine doğrultmamaları konusunda uyarıyor. Lazerin yoğunluğu, özellikle yakın mesafelerde arttığı için bu durum, kamera sensörlerinin zarar görme ihtimalini önemli ölçüde yükseltiyor.

Açıklamaya göre, uzaktan çekim yapılmasının ve mümkünse lens filtresi kullanılmasının, cihazların korunmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.